Sayfalar

Free Writing

Dünyanın en güvenilir ve bilimsel bilgi kaynağı Wikipedia'ya göre, 'Free Writing' konu, imla veya dilbilgisi kaygısı olmadan serbestçe yazmak anlamına geliyor. İmla ve dilbilgisini yok sayacak kadar gevşeyemedim henüz ancak konu düşünmeden yazma fikri çok heyecan verici.

Geçtiğimiz haftalarda çokça sıkıldığım ve etrafımda telefon, kindle, bilgisayar vb. hiçbir şeyin olmadığı bir zamanda denemiştim ilk kez free writing'i, neyi denediğimi bilmeden. "Dur bi yazmaya başlayayım bakayım ne çıkacak, ne kadar yazabileceğim..." diye düşündüm ve başladım. Hiç durmadan 1 sayfa yazdım, çok da keyif aldım. İmprovize caz yapıp kendinden geçen üstatları anlar gibi oldum veya bisikletine/motosikletine atlayıp hiç rota çizmeden yol, dağ, bayır nereye götürürse gidenleri. Öylesine bir özgürlük hissi, zihinsel bir coşum...

Bu blogu açmaya karar vereyazacakken aklımda bu isim veya böyle özgür bir konsept yoktu. Kimisi ufak çapta olsa da pek çok hobim ve/veya ilgi alanım var; iyi kötü izliyorum, okuyorum, bir yerlere gidiyorum, bir şeyler yiyorum, sağdan soldan bir şeyler duyup öğreniyorum, sonra bunlar kafamda belli düşünceler oluşturuyor, sonra ben bunları yazmak istiyorum Tweetlere sığamıyorum, Facebook 'status'leri altında dönen sığ yorumlaşmalara tahammül edemiyorum ama bir şekilde içimden çıkarmak istiyorum. Dedim 'Ben bir blog açayım, çeşitli kategorilerde derleyerek yazmak istediklerimi yazayım.'

'Blog açayım' demek kadar basit değil tabii blog açmak. Teknik anlamda kolay tabii de adam sana ilk bloğun ('blogun' mu denir ki?) adı ne olsun diye soruyor. Dakika bir gol bir. Hani dolup taşıyordum fikirlerle? Bir feci tıkanma geldi. Entelektüel iki kelam edeceğiz öyle lalettayin bir isim seçmek olmaz. Okuyucuyu geç bana batar her gördüğümde, sıkılırım, takılırım. Olmaz. Düşün taşın araştır biraz oyalandıktan sonra geçen haftalarda yaptığım o 1 sayfalık yazma seansı geldi aklıma. "Bunun kesin bir adı vardır." dedim. Gittim Google dedenin kapısına, "Böyle geldiği gibi yazmanın adı ne ola ki?" dedim; kırmadı sağ olsun "Free Writing" dedi. Hoşuma da gitti çok. Sade, anlaşılır, akılda kalabilir bir tamlama. Kararımı verdim.

"Sen 'Türk'sün ve blog Türkçe, başlık niçin İngilizce?" diyebilirsin. Mantıksız değil. Fakat Türkçe literatürde karşılığı yok gibi bu terimin. "Serbest yazmak" diye çevirsen sanki bir kurumun bünyesinde yazmamak gibi bir çağrışım var; özgür yazmak desen sansürsüz yazıyormuşsun patronun, editörün, hükümet falan karışmıyormuş, yazmak istediğini yazıyormuşsun gibi oluyor. O yüzden İngilizce bıraktım, 'zaten bloğun bir yerlerinde açıklarım nasıl olsa' dedim. İşbu yazıyla bu konuyu da çözmüş olduk.

Şimdi bu yazıya bakarken düşündüm ki "free writing"i bitirmek hayli zor. Durmanı gerektiren mantıki bir nokta yahut bir sebep yok. Bir blog bünyesi altında aynı post içerisinde devamlı yazamayacağım için bir noktada bir postun bitmesi ve zihnimde çıkmaya hazırlanan sonraki 3-5 cümlenin içimde gürültüyle patlaması icabediyor. Okunmaz olur sonra burası. Ben aslen kendim için yazıyorum ama okunmaz da olmasın, siz yine de okuyun.

Şimdilik eyvallah...